بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ ١٤

Hepsi hemen bir düzlüğe dökülecektir.

– Seyyid Kutub

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ ١٥

Musa'nın haberi sana geldi mi?

– Seyyid Kutub

إِذۡ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوًى ١٦

Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona şöyle hitab etmişti:

– Seyyid Kutub

ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ١٧

Firavuna git çünkü o azdı.

– Seyyid Kutub

فَقُلۡ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ ١٨

Ona de ki: «Arınmağa niyetin var mı?

– Seyyid Kutub

وَأَهۡدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخۡشَىٰ ١٩

Rabbine giden yolu göstereyim ki O'na saygı duyup korkasın.»

– Seyyid Kutub

فَأَرَىٰهُ ٱلۡأٓيَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰ ٢٠

Bunun üzerine ona en büyük mucizeyi gösterdi.

– Seyyid Kutub

فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ ٢١

Fakat o Musa'yı yalanladı, karşı geldi.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ أَدۡبَرَ يَسۡعَىٰ ٢٢

Sonra sırtını döndü; çalışmağa koyuldu.

– Seyyid Kutub

فَحَشَرَ فَنَادَىٰ ٢٣

Adamlarını toplayıp seslendi:

– Seyyid Kutub

فَقَالَ أَنَا۠ رَبُّكُمُ ٱلۡأَعۡلَىٰ ٢٤

Sizin en yüce Rabbiniz benim dedi.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu